Dijitalleşmeyi Verimlilik ile Birleştirdik

 

Türkiye Finans Katılım Bankası’nın hayata geçirdiği “Üretime Dönüş” buluşmalarının ikincisi Dijitalleşme ve Verimlilik başlığı altında 26 Kasım Perşembe günü gerçekleştirildi. Dijital olarak hayata geçen buluşmanın konukları Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, Getir ve BiTaksi Kurucusu Nazım Salur, Armut.com Kurucusu Başak Taşpınar Değim ve Fütürist, Technology vs Humanity kitabının yazarı Gerd Leonhard oldu.

Oturuma ev sahipliği yapan Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam, “2020 yılını yüzde 40 dolaylarında bir büyüme ile kapatıyoruz. Dijitalleşmenin bankamıza sağladığı hızlı ve çevik çözümlerle bu büyüme rakamlarına ulaştık. Dijitalden müşteri edinimimiz geçen sene ile kıyaslandığında altı kat arttı. Mobil müşteri aktifleşmesinde ise yine yüzde 50’ye varan oranlarda bir artış gerçekleşti” dedi.

 

Türkiye Finans Katılım Bankası’nın Fast Company dergisi iş birliğiyle yıl boyunca gerçekleştirdiği “Üretime Dönüş” buluşmalarının ikincisi “Dijitalleşme ve Verimlilik” oturumuyla 26 Kasım Perşembe günü gerçekleştirildi. Ev sahipliğini Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam’ın, açılış konuşmasını Türkiye Finans Bilgi Sistemleri ve ​Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Fahri Öbek’in yaptığı dijital oturumun konukları Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, Getir ve BiTaksi Kurucusu Nazım Salur, Armut.com Kurucusu Başak Taşpınar Değim ve Fütürist, Technology vs Humanity kitabının yazarı Gerd Leonhard oldu.

Dijital oturumda açılış konuşması yapan Türkiye Finans Bilgi Sistemleri ve ​Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Fahri Öbek, bankacılık sektöründe dijitalleşme sürecini doğru yönetebilmenin ihtiyaçları ve beklentileri iyi anlayarak doğru çözümler sunabilmekten geçtiğini ifade ederek şunları söyledi: “Pandemi nedeniyle hayatımız, alışkanlıklarımız, iş yapış biçimlerimiz büyük ölçüde şekil değiştirdi, çok kısa sürede daha hızlı dijitalleştik. Biz, bu değişimi kendi sektörümüzde, finansal hizmetlerde de net bir şekilde görüyoruz. Fintech’ler, API’ler, açık bankacılık gibi kavramlar son yıllarda hayatımıza girmesine rağmen çok kısa süre içinde bizim için önemli başlıklar haline geldi. Dijitalleşme odağımızın önemli bir kısmı; açık bankacılık vizyonu. Finansal işlemlerde sınırları ortadan kaldıran açık bankacılık vizyonu doğrultusunda fintech’lere destek olmayı, ortak projeler geliştirmeyi önemsiyoruz. Türkiye’de yıllar önce ilk API marketi hayata geçiren bir banka olarak ülkemizin ve sektörümüzün içinde bulunduğu dijital dönüşümde aktif rol almaktan, yaptığımız yenilikçi işlerle sektörümüze rekabetçi gücü yüksek ürün ve hizmetler katmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

MURAT AKŞAM: “MÜŞTERİLERİMİZE DİJİTAL EKRANLAR ÜZERİNDEN YÜZ YÜZE HİZMET VEREBİLECEĞİMİZ BİR İŞ MODELİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ.”

Fahri Öbek’in ardından oturumda ev sahibi olarak söz alan Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam ise dijitalleşmenin Türkiye Finans için olmazsa olmaz olduğuna değinerek bankacılık hizmetlerinde müşterilerin şubelere gitmesinin yavaş yavaş azaldığına dikkat çekti. Murat Akşam yeni dijital dünyada, insanların oturduğu yerden en hızlı şekilde hizmet almak istediğini, prosedürlere maruz kalmak, sayfalarca belge okumak veya imzalamak istemediklerini ifade ederek “Şube işlem sayıları azalıyor, buna karşın mobil ve dijital işlerin sayıları artıyor. Ocak 2021’den itibaren yeni mevzuatlarla uzaktan müşteri edinimi dönemi başlıyor.  Diğer yandan bankacılık bir güven meselesi hem bireyler hem de şirketler bilgi ve kişisel verilerin gizliliğine önem verirken diğer taraftan banka personeli ile yüz yüze görüşmek, onlara birebir danışmak istiyor. Bu nedenle bu güveni dijital ortam üzerinden sağlamak en büyük hedefimiz. Banka personelimizin müşterilerimize dijital ekranlar üzerinden yüz yüze hizmet verebileceğimiz bir iş modeli üzerinde çalışıyoruz. İhtiyaç anında müşterilerimizin yanında olmak, 24 saate çıkan ihtiyaç anlarında ne zaman bir müşterimizin ihtiyacı olursa yanlarında olmayı, bunu da dijital ortamda gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Pek çok bankacılık işleminin artık elektronik ortamda yapılabildiğinin altını çizen Akşam, fiziki nakit hareketleri dışında müşterilerin şubelere gelmediği günlerin yakın olduğunu dile getirerek “Müşteri deneyimini mükemmelleştirmeyi, onlar için uygun dijital ortamlar oluşturmayı ve bu ortamları etkin ve verimli şekilde kullanmayı planlıyoruz. Biz hizmet üreten bir sektörde faaliyet gösteriyoruz.  Bu noktada hizmet sektöründen örnek vermem gerekirse; bankacılıkta hizmet denince hız, kalite ve güven akla geliyor. Her hizmet üretiminde olduğu gibi bankacılıkta da bu üç bileşen talep ediliyor” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Dijitalleşme çalışmalarının bir diğer yüzü insan kaynağını yönetmek ve daha verimli hale getirmek. Dijitalleşme arttıkça bankacılık işlemleri ve müşteri sayıları artıyor. Zaman ve mekân mevhumunun ortadan kalktığı, 7 gün 24 saat boyunca para transferi, alım satım gibi işlemleri yönetebilecek, müşteriye kaliteli hizmet verebilecek donanımlı insan kaynağının artırılması ve verimliliğinin sağlanması gerekiyor.”

Ülke ekonomisinin lokomotifi, Türkiye Finans’ın öncelikli paydaşlarından biri olan KOBİ’lerin ihtiyaçlarının önceliğe alınması gerektiğini vurgulayan Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam, KOBİ’lerin dijital dönüşüm yolculuklarına destek olmayı amaçladıklarını; finansal okuryazarlık, nakit ve likidite yönetimi gibi alanlarda onların dijital dönüşümlerini kolaylaştırmayı, KOBİ’lere özel çözümlerle ve destek paketleri ile onları dijitalleşmeye teşvik ettiklerini belirtti.

Türkiye Finans’ın 2020 yılını büyüme ile kapattığını ifade eden Murat Akşam, “Yılı yüzde 40 dolayında bir büyüme ile kapatmayı ön görüyoruz. Dijitalleşmenin getirdiği hızlı ve çevik çözümlerle bu büyümeye ulaştık. Dijitalden müşteri edinimimiz geçen sene ile kıyaslandığında altı kat arttı. Mobil müşteri aktifleşmesinde ise yine yüzde 50’ye varan oranlarda artış gerçekleşti” dedi.

Verimlik ve müşteri artışı için zaman ve mekândan bağımsız bir kuruluş olmayı planladıklarını vurgulayan Akşam, bankacılık hizmetlerinin yanı sıra süreçlerini de daha pratik hale getirmek için çalıştıklarını, bunun için katma değer yaratacak projelerle yola devam ettiklerinin altını çizdi. Finansal işlemlerin teknik anlamda basit gibi gözükse de arkada çok detaylı bir çalışma olduğunu anlatan Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam, müşteri güvenini zedeleyecek hatalar yapılmaması için kurum içerisindeki iş yapış süreçlerine dijitalleşmeyi entegre ettiklerini; hata oranlarını en aza indirgeyecek yapay zekâ ve robotik otomasyon projelerini hayata geçirdiklerini, bu doğrultuda kapsamlı iş süreçlerini robot teknolojileri ile yönetmeyi tercih ettiklerini kaydetti. Dijital bankacılık çalışmalarıyla ilgili olarak mayıs ayı itibarıyla devreye aldıkları “Erken Uyarı Sistemi”nden de örnek veren Murat Akşam, bu uygulama ile nakit akışı veya ödemelerinde risk görülen müşterilerin sorun oluşmadan tespit edilebilmesini ve gerekli iyileştirmelerin yapılmasını sağladıklarını, proaktif bir yaklaşımla hayata geçirdikleri bu hizmet sayesinde başladıkları günden bu yana gecikmeli veya sorunlu ödemelerde yüzde 40’a yakın bir azalma gerçekleştirdiklerinin altını çizdi. Son olarak Türkiye Finans çalışanlarının mobil hale gelmesini sağlayan projeler üzerinde çalıştıklarını dile getiren Akşam, dijitalleşme noktasında müşteri sayılarının ve olumlu geri bildirimlerin artmasının ne kadar doğru bir yolda olduklarını bir kez daha gösterdiğini, ihtiyaç anında zaman ve mekândan bağımsız hizmet verme anlayışıyla müşterilerinin yanında olmaya devam edeceklerini ifade ederek sözlerini noktaladı.

Dijital oturumun konuklarından Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, Yıldız Holding’in dijitalleşmeyi bir kültür değişimi olarak gördüğünü, dijitalleşme stratejisinde üç konunun ön plana çıktığını ifade etti. Eskiyi yıkmadan yeni sistemlere yer açılamayacağının altını çizen Ali Ülker, gönüllü ekiplerle bunu yaptıklarını dile getirdi. Kültürel değişim ve dönüşümde üst yönetim ekiplerinin daha dirençli olduğunu, bu doğrultuda üst yönetim kademesine dijitalleşme konusunda eğitimler verdiklerini, orta kademe yöneticiler için de Koç Üniversitesi ile iş birliğine giderek detaylı eğitim programları oluşturduklarını belirtti. Performans otomasyon, ofis otomasyon ve dijital eğitim sistemleri üzerine odaklandıklarını ifade etti. Ülker, dijitalleşme ile ilgili önümüzdeki dönemde tüm holding şirketlerinin belli bir platform üzerinde entegre olmasını hedeflediklerini kaydetti.

BiTaksi ve Getir mobil uygulamalarının kurucusu Nazım Salur, Getir’in ürün değil, zaman satan bir şirket olduğunu söyledi. Nazım Salur “Biz dijital kurulmuş bir şirketiz. Kendimizi önce teknoloji şirketi, sonra perakende şirketi olarak tanımlıyoruz. Teknoloji işimizin kalbinde yer alıyor, perakendeyi ise öğrenmeye devam ediyoruz. Biz mal değil, zaman satma işindeyiz. Zaman satışını da teknolojiyle yapıyoruz” dedi. Dijital ortamın genç girişimcilere büyük fırsatlar sunduğuna dikkat çeken Salur “Önümüzdeki 20 yıl üretimin dışında kalan ne kadar sektör varsa, onların büyük oranda dijitale göç ettiği, tüketiciye yönelik de mobil ağırlıklı devam edecek çok heyecan verici bir 20 yıl bizi bekliyor. Gençler -Bu kadar çok aplikasyon var, dijital ortamda kurulmuş bu kadar şirket var- diyerek her potansiyel işin şimdiden yapılmış olduğunu zannediyor. Kesinlikle durum öyle değil. 20 yıl sonraya gidip bugüne bakma imkânımız olursa yapılacak işlerin henüz yüzde üçü veya dördünün yapıldığını göreceğiz. Yüzde 96-97’si yapılmayı bekliyor. Bugün 20’li 30’lu yaşlardaki nesli gelecekte inanılmaz fırsatlar bekliyor. Bazı işler için illa büyük sermaye gerekmiyor” dedi.

Oturumun diğer konuklarından Armut.com Kurucusu Başak Taşpınar Değim, şirket olarak yeni ülkelere açılmaya başladıklarını ve EMEA bölgesine liderlik etme vizyonuyla hareket ettiklerini belirterek sözlerine şunları söyledi: “Armut.com olarak hem hizmet alanlar hem de hizmet verenler için dijitali kullanarak güven duyabilecekleri bir teknoloji oluşturduk. Platform olarak, insanların kariyerlerini dijitale taşıma fırsatı verdik. Günümüzde dijital, su ve nefes gibi varoluşumuzun vazgeçilmez temel bir parçası oldu. Teknoloji, ivmesi giderek artarak değişen bir dünya haline geldi. Bu dünyaya ayak uydurmak çok önemli. Biz teknolojiyi kullanarak bu sektörü değiştirme misyonuyla hareket ediyoruz.”

ÜNLÜ FÜTÜRİST TÜRKİYE’DEKİ GÜNEŞ ENERJİSİ POTANSİYELİNİN GİRİŞİMCİLERE ÖNEMLİ FIRSATLAR SUNDUĞUNU VURGULADI

Dijitalleşme ve Verimlilik dijital oturumunun kapanış konuşmasını ünlü fütürist ve yazar Gerd Leonhard yaptı. Leonhard yeni teknolojilerin girişimciler için önemli fırsatlar sunduğunu ifade ederek “Startup niteliğindeki şirketler için dijitalleşmenin sunduğu çok seçenek var. Girişimciler için en sıcak alanlar; yenilenebilir enerji, akıllı sistemler, üretim otomasyonu ve dil uygulamaları. Özellikle Türkiye’de güneş enerjisinin girişimciler için önemli bir fırsat alanı olduğunu düşünüyorum” dedi. Gerd Leonhard konuşmasında insanların metin yazma üsluplarını taklit etme becerisine sahip GPT-3 (Generative Pre-trained Transformer 3) isimli derin öğrenme modelinin de gelecek vaat eden önemli bir çalışma alanı olduğunu vurgulayarak, bu yönde yapılacak doğru yatırımların cevapsız kalmayacağına inandığını belirtti.