Yazar

Av. Arb. Murat KEÇECİLER

 

 

Ocak 2019

 

Kripto Paralar ve Terörün Finansmanı

 

Dijital Biz’in ilk sayısında yer alan yazısında Turgut Çilingir’in özetlediği Blockchain teknolojisini temel alan kripto paraların geleceğinin ne olup olmayacağı halen tartışma konusudur. Birçok uzmanın Blockcahin teknolojisini, birçok sektör ve alanda yaygınlaşarak yoluna devam edeceğini öngörmesine rağmen, bu teknolojiyi kullanan kripto paraların geleceği konusunda bu kadar net olamamaktadırlar.

Kripto paraların ilki ve en yaygın kullanıma sahip olanı Bitcoin’in 2018 yılı içinde gösterdiği dalgalı seyir, bu paraların geleceğini parlak görmeyenlerin tezlerini destekler niteliktedir. Ne var ki 2009 yılında Satoshi Nakamoto tarafından ilk üretilen Bitcoin’den bu yana varlıklarını sürdüren kripto paraların, yollarına devam edip edemeyecekleri birazda kripto paralara neden ihtiyaç duyulduğuyla da alakalı bir sorudur.

Bitcoin, kripto paraların öncüsü olarak, kripto para piyasasında en yaygın kullanıma sahip olandır. Günümüzde 1000’den fazla kripto para türü piyasada işlem görmekte olup, bunların da yaklaşık 300 milyar dolarlık bir değere ulaştıkları değerlendirilmektedir.

Kripto paraların en temel özelliği belli bir limite bağlı olarak tasarlanmış olmalarında kendisini göstermektedir.  Geleneksel devlet paralarından farklı olarak bir kripto paranın kaç tekil parçaya bölüneceği ilk blok dizimi yazıldığında belirlenmektedir. Örnek olarak Bitcoin 21 Milyon adetten fazla üretime imkân vermemektedir. Bu durum zaman içerisinde bu sanal paraların önemli bir değere ulaşması olasılığını içinde barındırmaktadır.

Kripto paraların yaygınlaşması açısından önemli bir nokta da bu paraların madencilik faaliyeti ile birçok kişi tarafından bir yatırım aracı olarak görülmesinde kendisini göstermektedir. Söz konusu faaliyet sonucu elde edilen kripto paranın yapılan teknik yatırımı karşılayıp karşılamayacağı günümüzde gelinen noktada açısından önemli bir soru olarak ortada durmaktadır.

Kripto paraların yaygınlaşmasına yol açan ilk etmen, söz konusu sisteme dahil olarak para transferinde bankacılık sistemlerinin devre dışı bırakılmasıdır. Bu özelliği ile kripto para kullanıcıları bankacılık sisteminden kaynaklanan masraflara katlanmamaktadırlar. İkinci olarak kripto paralar ile mevcut bankacılık sistemi kadar güvenli şekilde para transferi yapılmasının mümkün olması da kullanıcılar açısından önemlidir. Üçüncü olarak ise bu sistemde para transferi yapanların kimliklerinin gizliliğinin temin ediliyor olmasıdır. Bu anonimlik, kullanıcıların devlet denetiminden kendilerini bağışık kılmaktadır. Bu imkân dolayısıyla kullanıcılar, vergi ve benzeri yükümlülüklerden kurtulma imkânı elde etmektedirler. Bu durumda kripto paraları konvansiyonel para kullanımına nazaran daha cazip hale getirmektedir. Kripto paraların kullanıcılar tarafından tercih edilmesine sebep olan bir diğer unsur ise bu sistemlerin merkezi bir otoritenin kontrol ve denetimine tabi olamamalarıdır. Bu durum ise ambargo rejimlerine karşın işlem yapmak arzusunda olanlar açısından büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Son dönemde Güney Kore, Çin gibi bir çok devlet kripto paralar üzerinden yapılan işlemleri kontrol altına almak amacıyla peşi sıra karar ve düzenlemeler yapmış olmalarına rağmen, kripto para kullanılarak yapılan işlemlerin denetim ve gözetim altına alındığını söylemek pek mümkün değildir.

Bu dört temel özellikleri nedeniyle, ulusal ve uluslararası kurumlar kripto paraların kara para aklama, uyuşturucu, insan ve silah kaçakçılığı ve benzeri yasal olmayan işlemlerde kullanılmasına imkân vermesiyle ilgili olarak uyarılar yapmaktadır.

Peki kripto paralar organize suç örgütleri tarafından veya uluslararası terörist yapılar tarafından kullanılmakta mıdır?  Bu soruya uluslararası terörist örgütler ile organize suç örgütleri açısından farklı cevaplar vermek mümkündür.

Organize suç örgütleri açısından kripto para kullanımı bir hayli yaygınlaşmıştır. Özellikle ¨Darknet¨ olarak adlandırılan mecrada çok yaygın olarak kripto paralar üzerinden yasa dışı birçok işlem günlük olarak yapılmaktadır. Bitcoin üzerinden yapılan işlemlerin 2017 yılında %46’sının karanlık ağda yapılan yasa dışı işlemlerden oluştuğu ifade edilmiştir. Söz konusu işlem hacmi 74 Milyar dolarlık bir büyüklüğe tekabül etmektedir (bkz. S. Foley, R.K. Karlsen, J.T Putniņš, Sex, drugs, and bitcoin: How much illegal activity is financed through cryptocurrencies?).

Amerikan Hükümeti tarafından kapatılan Silk Road isimli yasadışı işlem portalında yıllık 500 Milyon dolarlık işlem hacmine ulaşılmıştır. Kiralık katilden uyuşturucuya, çocuk pornografisinden yasa dışı silah ticaretine kadar pek çok yasadışı işlemin yapıldığı bu mecralarda kripto paralar kullanılmaktadır. Özellikle Kripto paraların icadından sonra darknet’in işlem hacmi ve parasal büyüklüğü önemli ölçüde artmıştır.  Bu şekilde organize suç yeni bir mecra elde etmiş ve faaliyetlerinin kapsam ve boyutunu artırmıştır. Son dönemde, daha çok gizlilik ve anonimlik vaat eden yeni nesil kripto paralar olan Monreo, ZCash ve Dash vb. gölge paralar’ın ortaya çıkması organize suç örgütlerinin darknet’e daha çok ilgi göstermesine yol açmıştır.

Uluslararası terör örgütlerinin, eylemlerini finanse etmek amacıyla uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığına başvurmaları çok eski ve yaygın bir yöntemdir. Bu açıdan bakıldığında, uluslararası terör örgütlerinin anılan faaliyetlerinde, yaygın bir şekilde kripto para kullandıkları otoritelerin kabul ettiği bir gerçektir. Buna ek olarak, uluslararası terör örgütleri kendi eylemleri açısından ihtiyaç duydukları mühimmat ve silahlarının temininde kripto para kullanabilirler mi? Uluslararası terör örgütlerinin silahlı eylemlerini yürütmek açısından ihtiyaç duydukları silah ve mühimmatların teminindeki işlemlerin rakamsal büyüklüklerinin kripto paraların mevcut işleyişleri açısından çok kullanışlı olmadığı ifade edilmektedir (D. Manheim, P. Johnston, J. Baron, and C. D. Schwarz, Are Terrorists Using Cryptocurrencies?, Foreign Affairs, Nisan 2017).

Temelde bu yapıların yürüttükleri faaliyetler açısından kripto paraların sağladığı anonim ve gizlilik önemli bir imkân temin etmektedir. 2014 senesinde İŞİD kripto para kullanımı açısından bir uzmanın desteğini almak istemiş ancak FBI ve CIA ortak operasyonu ile söz konusu kişi Virginya’da yakalanmıştır. Rakka ve Suriye’de ele geçirilen İŞİD ofislerinde küçük çaplı alımlarda kripto para kullanımına ilişkin veriler elde edilmiştir. Ne var ki, hali hazırda halen uluslararası terör örgütleri tarafından yüklü miktarda bir işlemde kripto para kullanımı literatüre girmemiştir. Ancak, anti-terör uzmanları, zaman içerisinde gelişen kripto para teknolojisi ile uluslararası terör örgütlerinin kendi faaliyetleri açısından kripto paraları daha çok kullanacaklarını öngörmektedirler.

Gelişen teknoloji ile suç ve suç yöntemleri de boyut değiştirmiştir. Artık torbacılar veya insan tacirleri sokaklarda değil kendilerine siber uzayda yer bulmakta ve söz konusu teknolojinin getirdiği olanak ve imkanlardan alabildiğince faydalanmaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle suç ve suçlu ile mücadele eden birimlerin, bu gelişen suç tipolojisine hızla adapte olması ve tüm dünyada uluslararası bir iş birliğinin hızla yaygınlaştırılması gerekmektedir.