Teknolojide Yerli Üretim ve KOBİ’lerin Gücü
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, küresel teknoloji devlerinin yeri geldiğinde ayrı bir devlet aygıtı gibi kararlar alabildiğini belirterek, “Teknoloji dünyasında, evrensel değerlerin, adaletin, aşırılıklarla mücadelenin, otokontrolün ve hesap verilebilirliğin tesis edilmesi gerekiyor. Birinci Sanayi Devrimi’ni kazananlarının kurduğu sömürge düzeninin bir benzerinin, bugün 4. Sanayi ve Teknoloji Devrimi’nde yaşanmasının önüne geçmeliyiz.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da, bilişim, iletişim ve haberleşme sistemlerinde yerli ve millilik oranlarını gün geçtikçe artırdıklarını kaydederek, “Türkiye’nin 5G sistemine geçişinde yerli ve millilik hassasiyeti yanında KOBİ’lerimizle birlikte el ele çalışmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy, “Teknolojide Yerli Üretim ve KOBİ’lerin Gücü” Webinarında bir araya geldi. 300’ü aşkın KOBİ temsilcisinin katıldığı programda konuşan Bakan Varank, Vodafone’un, teknoloji altyapısı ve sarf malzemesi ihtiyacını, KOBİ statüsündeki yerli işletmelerden karşılamak üzere çıktığı ilanın bilişim sektöründe yer alan yerli üreticiler için önemli fırsatlar sunduğunu söyledi. “KOBİ’ler” ve “teknolojide yerli üretim” konularına önem verdiklerini kaydeden Bakan Varank şunları kaydetti:
POZİTİF KORELASYON
Türkiye İstatistik Kurumu, KOBİ İstatistikleri Raporu’nu yayınladı. Rapora göre, firma ölçeği ile çalışan başına katma değer arasında çok güçlü pozitif korelasyon var. Bu veri bizlere şu mesajı veriyor: Ülkemizdeki ortalama çalışan verimliliğini artırmak için başarılı KOBİ’lerimizin büyüme potansiyelini harekete geçirmeliyiz. Bu da devletin ya da işletmelerin tek taraflı çabalarıyla değil, birlikte iş yapma modeliyle mümkün.
KONTROLSÜZ GÜÇ
Dijital dünyanın devleri, bu sorumlulukları karşılamaktan çok uzaklar. Teknolojik gelişimin yıkıcı gücü, insanlık için yeni bir kriz doğurma noktasına gelmiş durumda. Demokrasi ve özgürlükler beşiği diye tabir edilen yerlerde son dönemde yaşananları hepimiz ibretle izliyoruz. İstediğinde, devlet başkanlarını dahi anında sansürleyebilen kontrolsüz bir güç söz konusu. Ben burada o devlet başkanlarını savunmuyorum ama gelinen noktada anlıyoruz ki küresel teknoloji devleri, yeri geldiğinde ayrı bir devlet aygıtı gibi kararlar alabiliyor, uygulayabiliyor. Bu apaçık bir küresel kriz ve bu krizi başarıyla aşıp aşamayacağımızı bugünkü reflekslerimiz gösterecek.
HESAP VERİLEBİLİRLİK TESİS EDİLMELİ
Teknoloji dünyasında, evrensel değerlerin, adaletin, aşırılıklarla mücadelenin, otokontrolün ve hesap verilebilirliğin tesis edilmesi gerekiyor. Birinci Sanayi Devrimi’ni kazananlarının kurduğu sömürge düzeninin bir benzerinin, bugün 4. Sanayi ve Teknoloji Devrimi’nde yaşanmasının önüne geçmeliyiz. Teknolojik gelişmenin getirdiği esneklik, hiç kimseye sorumsuzluk, kuralsızlık hakkı tanımıyor. Şirketlerin, evrensel normları hiçe sayarak, kendi kurallarını oluşturma çabalarına müsaade edemeyiz.
SORUMLULUKLARI VAR
Her ekonomik faaliyette olduğu gibi, dijital platform şirketlerinin de etkileşimde oldukları taraflara karşı sorumlulukları var. Türkiye’de, Türk vatandaşları üzerinden ticari faaliyet yürütüyorsanız, bu insanlara karşı sorumlusunuz. Sıradan insanların haklarına riayet etmek, kişisel verilerine, mahremlerine saygı göstermek zorundasınız. Bu, Avrupa’daki insanlar için geçerli olduğu kadar, Afrika’daki insanlar için de Türkiye’deki insanlar için de geçerlidir.
YERİNE GETİRMELİ
Bu şirketlerin ülkemizde temsilcilik açmasını zorunlu hale getirdik. Temsilci atama konusu, şirketlerin bu sorumlulukları kabul edip etmemeleriyle ilgilidir. Düzenlemenin yasalaşmasıyla birlikte bugüne kadar birçok platform Türkiye’de temsilcilik açma kararı aldı. Bu, sadece kamu yönetimlerinin duruş göstermesi gereken bir konu değil. Teknoloji dünyasında söz sahibi olan tüm aktörler ve vatandaşlarımız bu sorumlulukların benimsenmesi ve uygulanması için üzerine düşeni yerine getirmeli.
STRATEJİK YATIRIMLAR
Son 8 yılda, telekomünikasyon altyapısı ve donanımlarına yönelik stratejik yatırımlara 359 yatırım teşvik belgesi düzenledik. Bu belgelerle öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 10,9 milyar lira, oluşacak istihdam ise 13 bin 371 kişi. Teknoloji geliştirme bölgeleri ve Ar-Ge merkezlerinde telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren firmalara bugüne kadar yaklaşık 600 milyon liralık destek ve muafiyet sağladık.
“YERLİ VE MİLLİLİK ÖN PLANDA”
Etkinlikte konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, KOBİ’lerin, start-up’ların, köklü kuruluşların, üniversitelerin, bilim kurumlarının yerli ve milli teknolojiler üretmeye odaklanmasının, ülkenin kaderini yeniden şekillendireceğini anlatarak, bakanlık olarak ulaşımda olduğu gibi bilişim, iletişim ve haberleşme alanında da yerli ve milliliği ön plana aldıklarını belirtti. Karaismailoğlu, “Teknolojideki Ar-Ge payının, 2023’te AB ülkeleri düzeyine, 2028’de de OECD ülkeleri ortalamasının üzerine çıkarmayı hedefledik.” ifadelerini kullandı.
Bilişim, iletişim ve haberleşme sistemlerinde yerli ve millilik oranlarını gün geçtikçe artırdıklarını söyleyen Karaismailoğlu, “Türkiye’nin 5G sistemine geçişinde yerli ve millilik hassasiyeti yanında KOBİ’lerimizle birlikte el ele çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
“UÇTAN UCA YERLİ VE MİLLİ 5G”
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan ise, Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesine (HTK) üye firmalar ve mobil işletmeciler tarafından yürütülen Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’nde ilk fazın yılın birinci çeyreğinde tamamlanacağını bildirdi.
“YENİ TEKNOLOJİLER”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, “KOBİ’lerimizi yeni teknolojiler üretme sırasında yalnız bırakmayacağız, devletimizin tüm imkanlarından faydalanmak üzere onları yönlendireceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
“YERLİ ÜRETİCİYE POZİTİF AYRIMCILIK”
Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy, “Şirketimiz satın alma prosedürlerinde yapılan değişikliklerle yerli ürün alınımını önceliklendirdi. Bu kapsamda yerli üreticilere pozitif ayrımcılık yapacağız.” ifadesini kullandı.
Etkinlik Videosu: